Çocuk çizmiş olduğu resimlerde kendi hayal dünyasını ve yaşamını yansıtır.Bu durum ise çocuğu tanıtan en önemli verilerden biridir.Yani resimlerle çocuğun;toplumsal, ruhsal, bedensel, çizgisel kısaca kişilik gelişimini bize izlettirir.Bu nedenle eğitimci çocuğu resme teşvik etmeli, gerek resimle gerek başka şekillerle çocuğu çok iyi tanımalıdır.
Sanat; insan zekasının doğayı işlemesi, kendi amaçlarına göre onu etkilemesidir.
İnsanlarda, güzele karşı bir ilgi ve güzellik duygusu vardır. Sanat eğitimi almamış kişilerde de bunu ilkel olarak görebiliriz. Çorapla kravatın, şapka ile paltonun birbirine uygun seçilmesi, hanımların elbise ve eşyalarına motifler işlemesi, ev eşyalarının yakışan yerlere konması hep bu duygunun kıpırtılarıdır. İnsan, güzel duygu ve düşüncelere gereksinim duyar. Sanat ise insandaki güzel duygu ve düşünceleri ortaya çıkarır, onu günlük hayatın sıkıcı ve anlamsız yönlerinden uzaklaştırır. Yeni duygular, yeni düşünceler getirerek kişinin yaşamını güzelleştirir.
Birey sanat eğitimi etkinlikleri yolu ile;
Görsel sanatlar eğitimi kişinin duygu, düşünce ve izlenimlerini anlatabilmek, yetenek ve yaratıcılığını estetik bir seviyeye ulaştırmak amacıyla yapılan, kişilere eğlenmeyi ve heyecanlarını doğru biçimde yönlendirmeyi öğreten eğitim faaliyetleridir. Şu da bilinmelidir ki görsel sanatlar eğitiminde baz alacağımız şey yetenek olmamalıdır. Çünkü sanat sadece yetenekli kişiler için ya da bir birey , öğrenci , bir toplum için geçerli değildir. Sanat eğitimi herkes için, her yaştaki bireyler için geçerlidir.
İnsan hayatında önemli bir yere sahiptir aslında. Sosyal ilişkiler, işbirliği, yardımlaşma, üreten olma açısından da gereklidir. Görsel sanatlar eğitiminin önemi yadsınamaz. Özellikle öğrenme ve gelişim sürecinde etkin bir role sahiptir. Eğitim öğretimin en önemli yardımcılarındandır. Eğitim sadece okulda, sıralarda düz anlatımla yapılan bir süreç değildir. Aynı zamanda görerek, bizzat uygulamalar yaparak, katılımcı şekilde yapılan bir süreçtir.
Atatürk, 1923 yılında, anıtlar hakkındaki bir soruyu şöyle cevaplandırmıştır:
"Bir ulus ki resim yapmaz, bir ulus ki heykel yapmaz, bir ulus ki bilimin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o ulusun ilerleme yolunda yeri yoktur."